ChunLiBeauty

İnstagramda hayli vakit geçirince blogumu ihmal ettiğimi fark ettim. Yazacak çok şeyim olduğu için sürekli erteleme moduna girip burayı boşluyorum. Kolaya kaçmak kanımızda var :)  ne yapalım!  Her neyse bugün sizlere yaklaşık bir ay önce yaptırdığım Göz altı ışık dolgusundan bahsetmek istiyorum. 

Öncelikle göz altı torbalanması ve göz altı morluklarının nedeni genetik olsa da  alerjik reaksiyonlar, alkollü içecekler, yatış pozisyonu (karnınızın üzerine yatmak gibi) veya uyku düzensizlikleri, bu durumu artırıcı unsurlardır. Benim durumum da daha çok genetik maalesef ki. 

 Daha önce (tam tamına 4 yıl önce yani) bir kere göz altı ışık dolgusu yaptırmıştım ve inanılmaz memnun kalmıştım. Etkisi de 1-1buçuk yıl filan sürmüştü. Sonrasında tekrarlatmadım. Yaşla birlikte yüz şekli de değiştiği için mi? Ya da göz alışkanlığından mı?  Bilemiyorum ama ihtiyaç duymadım. Ancak son 2-3 aydır göz altımdan tekrar bir rahatsızlık duymaya başladım. Göz pınarının altında oluşan bu boşluk beni yorgun gösteriyordu. Takık bir insan olduğum için de bunu kendi içimde büyüttükçe büyüttüğümü söylememe gerek yok herhalde :) 

Yakın arkadaşım Neslihan dudaklarına dolgu yaptırmak için araştırma yaparken Op. Dr T. Gökhan HAYTOĞLU tanıştı ve dudaklarını ona emanet etti.  Daha sonrasında da kendi arkadaşlarına tavsiye etti. Hatta bir kaç yakın arkadaşını kendisi götürdü. Ben de bu konulara meraklı biri olarak peşlerine takıldım ve  her yapılan uygulamayı izledim. Elinin ayarı olan, abartıyı çok sevmeyen (ama hastasının da isteğini göz ardı etmeyen) bir doktor olduğuna emin olunca biraz da spontane bir şekilde kendimi göz altı dolgusu yaptırırken buldum. 

Daha önce 1 kere yaptırdığım için bu konuda biraz daha bilgilenmek adına Gökhan beye Kanül ve iğne arasında ki farkın ne olduğunu ve hangisini daha çok tercih ettiğini sordum.  

Kanül tekniğinde istenilen bölgeye girildikten sonra yeterli miktarda dolgu maddesi enjekte ediliyor. Bir girişten girilip , deri altında hareket ettirilerek istenilen bölgelere uygulama gerçekleştiriliyor. Ardından parmakla masaj yaparak gereken bölgelere yayma işlemi yapılıyor. *Kanüller iğneye göre daha kalındır.

İğne tekniğinde ise uygulanması düşünülen yerler belirleniyor  ve buralardan çok ince iğne ucu ile giriş yapılıp ve enjekte ediliyor. * İğne çok daha incedir. Ancak fazla giriş yapılır. 

Gökhan bey İki yöntemi de de kullandığını ve hastaya bakarak ikisinden birini seçtiğini söyledi. Bu sebeple bana kanülle yapın ya da iğne ile yapın demek yerine işi uzmanına bırakmak en doğrusu..

Dolgu hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse

Dolgu Nedir ve Nerede Kullanılır ? 

Dolgu makyajla kapatılamayan küçük kusurlardan ve kırışıklıklardan küçük operasyonlarla kurtulma biçimidir. Dolguya yüze hacim katma işlemi de denilebilir.

 Dolgu hangi kısımlara uygulanır ? 

Kırışık veya çukur olan bölgelere ağız kenarları, dudak, burun kenarları ve kaş arasına yapılır. Dolgu bu bölgelerde enjekte edildiği zaman vücudun kendi hyaluronik asidi ile birleşerek ciltte hacim ve doğal bir görünüm sağlar. 

Dolgu işlemi ne kadar sürer ? 

Dolgu işlemi hızlı ve basit bir yöntem. Uygulamanın yapılacağı bölge önce temizlenir, sonra anestezi kremle uyuştururlur ve ardından uygulama yapılır. Ağrı yok denecek kadar az olup 10 dakika sürmektedir. 

Dolgu Nerede Yapılmalıdır? 

Dolgu küçük ve kolay bir uygulama olmasına rağmen steril ortamıda olması gerekmektedir.  

Dolgunun Zararları Nedir?
Geçici dolguların herhangi bir zararı yok. Beğenilmediği takdirde geri dönüşü olan uygulamalardır. Ancak fazla dolgunun yüzü şişirdiğini  de göz ardı etmemek gerekir. Kalıcı dolguları şahsım adına hiç tercih ve tavsiye etmiyorum. Yakın arkadaşım başka bir doktora bundan 7-8 sene önce dudaklarına geçiçi dolgu yaptırdığını düşünüp uygulama yaptırmış ve şu an çok mutsuz. O dolguyu eritmek, çıkarttırmak için her yolu denedi ancak istediği sonucu maalesefki alamadı. Bu sebeple doktorunuzu iyi seçmeninizin altını tekrar ve tekrar çizmek istiyorum. 


Benim deneyimime gelecek olursak;
Öncelike uygulanacak bölge temizlenip anestezik bir kremle uyuşturuluyor. 

Uygulama öncesi; 


İki aşamalı olarak uygulama gerçekleşitirildi. Çukur olan bölge az olduğu için minik bir dokunuş yeterli geldi. 10 gün sonrasında tekrar kontrole gittiğimde sol gözümde ufak bir rötuş daha yaptırdım.
Uygulama sonrası;
Uygulama sonrasında
İlk 4-5  saat makyaj yapmıyıoruz .  Yine aynı gün ağır egzersizde yapmıyoruz. Bol su içiyoruz. İlk bir hafta sauna, çok sıcak su ile banyo yapmak yasak.

  Dolgu uygulamasından sonra oluşan ödem 2-3 gün içinde düzeliyor. 2-4 hafta süresince hafif şişlikler olabiliyor. İğne girişinden kaynaklanan morlukta 7-8 gün devam edebiliyor.

 Sonuç olarak;

Bana Teosyal göz altı ışık dolgusu yapıldı (daha önce de aynı dolguyu yaptırmıştım) Sadece göz altıma hafif bir dokunuş gerçekleştirildi.. Göz altımdaki boşluğu doldurmak amaçlı bu uygulamayı yaptırdım ancak göz altınızda morluk sıkıntısı yaşıyorsanız yine bu uygulama size çözüm olabilir.

  Ps: Bu uygulamayı kendim için yaptırdım sonucu da size belki fikir olur diye paylaşıyorum. Size gidin yaptırın diye bir yaptırımda bulunmuyorum bu tarz problemleriniz varsa yaptırmadan önce google de aratın diğer yaptıranların yorumlarını da okuyun öyle karar verin derim..

Uygulamayı yapan doktoruma instagram adresininden ulaşabilirsiniz (benden ulaştığınızı söylerseniz ufak bir indirim de yaparlar) Op. Dr T. Gökhan HAYTOĞLU

Op.Dr. Gökhan Haytoğlu
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı
Adres: Abdi İpekçi Cad. Maltepe Apt. No:44 K:3 D:12
Nişantaşı/ İstanbul
Telefon: +90 212 234 17 86 / +90 532 428 26 99
e-mail: info@gokhanhaytoglu.com
http://www.gokhanhaytoglu.com
https://www.facebook.com/TGokhanHaytoglu
https://www.instagram.com/op.dr.gokhanhaytoglu/
    https://twitter.com/OpDrTGHaytoglu

Kaşlarımız tüm ifademizi etkileyen, yüzümüzdeki en önemli bölgelerden biridir. Biraz uzun tutarsak üzgün, fazla kavisliyse sinirli (benimki gibi), fazla düz şekillendirilirse de ağlamaklı bir görüntü yaratabilir. Bu sebeple kaş şekillendirilmesi yapılırken yüz şeklimizi de baz alıp karar vermeliyiz. Modaya uyup yüzümüze gitmeyecek düz ya da kavisli bir modelde ısrar etmemek gerekir.
Yaklaşık bir, birbuçuk sene önce kaşlarımı kıl tekniği ile kalınlaştırıp bunu da sizlerle paylaşmıştım. Bu tarz uygulamaların ömrü olduğu için tekrar yeniletmek istedim ve bu sefer Tırnakbutik'te sevgili Ebru'ya gittim.

PRP (platelet rich plazma) kişinin kendi kanı ile gençleşmesine deniliyor.  Bugün PRP uygulaması hakkında ki deneyimimi sizlerle paylaşmak istiyorum;

 Kaşlar yüz güzelliğinde önemli bir role sahip. Bu sebeple yüz şeklimize uygun bir şekilde kaşlarımızı alıp şekil vermemiz gerekiyor  Hepinizin de bildiği gibi son zamanlarda kalın ve belirgin kaşlar moda. 

Benim de blog hayatıma ilk başladığım yıllarda kaşlarım zamanın modasına uygun şekilde ip gibi ve aşırı kavisliydi.. O an için soracak olsanız harika görünüyordum ama şimdi dönüp baktığımda ben bu incecik kaşlarla nasıl insan içine çıkmışım diye kendi kendime kızıyorum. Son 2-3 senedir kaşlarımı kalınlaştırmaya çalışıyordum. Nihayetinde kaşlarım uzun süredir istediğim kalınlığa ulaştı.. Ancak ara ara boşuklar vardı ve bu boşlukları kaş farları ile dolduruyordum. Her gün kaşlarımla uğraşmak yerine daha kalıcı bir yöntem ararken Mikropigmentasyon işlemini gördüm;

*Tamamen kendi kişisel deneyimimdir. 
Geçen hafta  Göz Altı Işık Dolgusunu paylaşmıştım ve dudağımda çıkan uçuk nedeniyle dudak dolgusunu yazamamıştım.. Dudağım artık iyileştiğine göre Dudak dolgusunu yazma zamanı da geldi! :)

Uzun zamandır göz altı sorunlarından müzdariptim.. Yaşa ve genetiğe bağlı olarak her geçen gün göz altımda esneklik kaybı ve çökmeler oluşmaya başladı.. Bu durumda beni hayli sinir ediyordu.. Yaklaşık 4-5 aydır göz altı dolgusu nasıl yapılır, hangi dolgu maddesi daha iyi ve güvenlidir diye araştırdım durdum.. Daha önce yaptıranlardan öğrendiğim kadarıyla göz altı hayli riskli bir bölgeymiş.. Ben yaptırdım çok çok memnun kaldım diyen kadar sakın bulaşmayın topak topak oldu hiç tavsiye etmem diyen de vardı .. Bu sebeple aklım hayli karışmıştı.. Ama yılmadan araştırmalara devam ettim.. Derken bir gün  Redensity II Göz altı Işık Dolgusu diye bir yazı okudum.. Hemen bu ürünü araştırmaya başladım. Bu ürünü Seltek İlaç Pazarlamanın Türkiye'ye getirdiğini buldum ve hemen mesaj attım ''bu dolguyu kime nasıl yaptırabilirim bana bir isim önerirmisiniz diye''.. Öyle böyle derken bu işi En iyi yapan ve Türkiye'de bir çok doktora eğitimini de veren Doç. Dr. Hakan Erbil'i tavsiye ettiler ve bana bir randevu ayarladılar. Heyecanla randevu tarihimi  beklerken acaba acıyacak mı? Değer mi? Sonuçtan memnun kalırmıyım düşünceleri kafamda dolaşmaya başladı.. Neyseki zaman gelip çattığında bu sorularda nihayetinde son buldu..